11 Ağustos 2015 Salı

Alternatif Kamp


20 günlük tatilimizin ilk haftasını Alternatif okullar çocuk kampında geçirmeye karar vermiştik. 

Kamp sonrası iyi ki yapmışız dıyerek geri geldik. Bilmeyenler için Alternatif okulların facebook 

                                     
                                                                    ve web sayfası

/http://alternatifokullar.com/





Bu kampı kim düzenliyor? Alternatif eğitimin ülkemizde önde gelen isimlerinden Eylem Korkmaz. Eylem hem çocuklarla çok iyi, hem doğada bir kampta olabilecek, sürekli güncellenen, çocukların şekillendirebileceği bir program tasarlamış. Kendi dilini, programını uygulatabileceği öğretmenlerle çalışıyor. Kampta ekoloji, gıda, teknoloji gibi eğitimle direk alakalı gibi gözükmeyen ayrıntıları da uygulamaya çabalıyor.Abur cuburu, ekranları kamptan uzak tutmaya çabalıyor her ne kadar bu bazı aileler ve çocukları için çetin bir sınav olsa da kampın genel çerçevesi ve ekransız, abur cubursuz çocuklar için gayet güzel bir çaba.

Gelelim Ada'nın deneyimlerine :) Ada oldum olası sporla ve doğayla arası iyi bir çocuk olmuştur. Kampta bol bol adrenalinli aktiivte var. Bunun dışında evde kendine ait bir resim öğretmeni olmasına rağmen(!) evde pek sanat, zanaat çalışması yapamıyoruz. Kampta mum yapımından, duvar süsü yapımına kadar çeşitli eğlenceli bir sürü aktivite yaptı. Ada dışında ben de çok eğlendım ve öğrendim.












Çocuk kampı Türkiye'de yeni bir olay. İlk bakışta fiyatı da yüksek gelebilir.Ama genelde orta sınıf ve çocuklu ailelerin tercıh ettıgı 5 yıldızlı tatıller de bu kamplardan daha ucuz değil. Bu kampta hem aileler, hem çocuk bir çok deneyim, anı yaşayarak geri dönüyor. Şahsen bol bol denize girmek, tanımadığım güzel çocuklarla ve ailelerle tanışıp, paylaşımda bulunmak çok hoşuma gitti. Kazanımlarımla Ada'nın ev okuluna yeni eğlenceli eklemeler yapacağım. Bizzat alternatif bir öğrenme ortamının nasıl olabileceğini görmek çok güzeldi. Doğada boncuklarla, kağıt kalemle bir şeyler yaratmak, tasarlamak harika bir terapi.

 Eğer özellikle şehirde yaşıyorsanız bu kampta çok güzel farkındalıklar yaşayabilirsiniz. Gelmeden önce çocuğunuzun alerjisi olabilecek şeylerı hesaba katın. Sinek kovucu sprey ya da bitkisel muadilini almayı unutmayın.( Olimposta pek sinek yok,ama belli olmaz)  Kullandığınız ilaç varsa alın. Mutlaka Eylem hanımın ailelere yolladığı formu okuyun, evde kamptan önce çocuğunuzla konuşun.

Gitmeyi planlayan, aklında soruları olan arkadaşlar bana soru sorabilirsiniz.Umarım siz de bizim gibi güzel anılarla, dönersiniz kamptan. :)


17 Nisan 2015 Cuma

Televizyonsuz yaşam mümkün mü?


 Adako artık 4.5 yaşında. Uzun zamandır yüzüne bakmadığım bloga yeni yazılar yazabılırım diye düşündüm. Bu son zamanlarda buradan yazıları paylaştığım arkadaşlarım sayesinde aslında.

  Yine son günlerde denk geldiğim televizyonsuz insanlar beni bu (bence) çok önemli konuda yazmaya itti. Geçen facebook hesabımdan bir yerde maruz kaldığım bir saatlik civarı yayından etkinlendiğim kesitleri yazdım. Kadın programları, birbirini aşağılamaya dayanan yemek yarışmaları, abuk dizilerden bilek kesmeli filan baya renkli sahneler, süreklı göz süzen, hakaret eden, öldüren hin tiplemeler..Ben evınde tv cihazı bulunmayan bi antika olarak ne zaman ekrana maruz kalsam gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalıyorum. Şaşırıyorum, biz insanlar böyle miyiz?? Para ile şekillenen ilişkilerin olduğu, kültürden nasibini almamış bariz kötü adam ve kadınların hayatları, eve ayakkabı ile giren ama görgüsüz güya elit insanlar, koca koca köşklerde yaşanan minik beyin eseri dialoglar. Bunlara kimin ihtıyacı var??

 16 yıldır tvsizim, bir yerlere gıttıgımde rica ederım kapattırırım bir engel yoksa, akşamları belgesel, iyi filmler, bi kaç benım tam bilmediğim kalitelı yapım dışında bize yarayabilecek gerçekten bir şey yok tvde. Bu yüzden bir şey kaçırdıüımı sanmıyorum. E peki biz nasıl yaşıyoruz? İlk evlendiğimizde bu soru çok gelmişti, e ne yapacaksınız? Aynı soru çocuk olunca da geldi. Ve tehditler, çocuk büyüyünce mecbur alırsınız blabla. Hala yok, hala istemıyoruz. Evet çocuk büyürken tv büyük bir oyalama aracı, anne asistanı.( olmaması lazım ama) Tvsiz hayat demek her an g.tünüzde bir çocuk demek, hele benim gibi bakıcı olarak sadece baba varsa, şimdi ek olarak yarım gün kreş. Çalışan biri için tvsiz yaşam zor, evde bakıcı varsa ona tvsiz baktırmak zor. Ben evden çalışan görece şanslı biri olarak şanslı sayılırım ama bazen çok zorlanıyorum tabi. Her gün parka ya da yakın bir yeşilliğe gidiliyor. Bazen cidden oturup iş yapmam lazım, ama kesinlikle mümkün değil. O aralarda evimizdeki diğer ekranlardan yararlanıyorum tabi, önceden araştırdığım, depoladığım güzel animasyonlar, çizgi filmler var, onlardan günde 40 dakika filan izletiyorum. Ama benim işim o kadar dakikada bitmiyor tabi, arada iyi oluyor. Ben sinema seviyorum, kızım da kalıtelı şeyler izlesin isterim.

  Tvsiz hayat daha çok kitap demek, daha çok eğlence, sohbet, oyun, ilham demek. Hele manzaranın oldukça siyah olduğu şu günlerde ruh sağlığımız için de iyi tvsizlik.

  Evde cep telefonu, laptop gibi başka ekranlar var ama. Belki ekran diyetine girerim yakında. Big brotherdan kaçış yok di mi şehirde ??

  Bol kahkaha, az tv gürültüsü dilerim.


10 Mart 2014 Pazartesi

Antalya'da başka bir okul mümkün mü???


  Çoook uzun zaman oldu yazmayalı, malum fotoğraf işleriyle meşgulum, e kamp, mamp eğlenme, gezme desek yok..Ama şu son zamanlarda güzel şeyler oluyor Antalya'da.

  Ülkede BBOM diye bi hareket başladı. Açılımı 'Başka Bir Okul Mümkün''. İstanbul'da filizlenen girişim kısa zamanda Bodrum, Ankara, Kaş, Bursa ülkenin dört bir yanına yayıldı.

www.baskabirokulmumkun.nethttp://www.baskabirokulmumkun.net/bbom/biz-kimiz/

 Ben geçen sene kendim gibi alternatif okul arayanları  bulmak için facebookda bir grup kurmuştum.

https://www.facebook.com/groups/antalyabbom/?fref=ts

 Bu grup bi kaç minik toplanma girşiminden sonra sustu, kaldı.Ama galiba artık farklı olacak her şey. Zira ilk ciddi toplantımızı 8 martta yedi yetişkin iki minikle yaptık :)

http://bbomantalya.blogspot.com.tr/

 Bu hafta sonu Antalya tohum takas şenliğindeyiz, saat 10.da cam piramitte..Hadi bakalım, iyi şanslar bize.. :)

https://www.facebook.com/events/539958922755102/?ref_newsfeed_story_type=regular

          

8 Ekim 2013 Salı

Adako' dan bayram hediyesi :)








  Bilmiyorum bloga uğrayan ''aa bişi yazmış'' diyerek koşup okuyan var mıdır? :) Ama ben bir yılı aşkın zamandır fotoğraf çekiyorum ve buradan özellikle bebekli annelerin sevinebileceği bir çekiliş, hediye olayını duyurmak istedim. Benim fotoğraflarımı paylaştığım

http://adakophotography.wordpress.com

a kasımın 8'ine dek  bu akşam atacağım fotoğrafın altına yorum bırakan kişiler arasında yapılan çekiliş sonucu bir kişiye doğum,aile, ya da doğum günü fotoğrafı hediye edeceğim :)

işte çekiliş fotoğrafı linki:

http://adakophotography.wordpress.com/2013/10/08/adako-fottomottodan-bayram-hediyesi/

 Haydi pamuk eller klavyeye!!!

Üzgün hatırlatma: Bu çekiliş henüz ışınlanma icat edilmediği için sadece Antalya için geçerlidir.

5 Ekim 2013 Cumartesi

Antalya'da takaslar bişiler :)

 Hazirandaki hareketlerden sonra her yerde bir filizlenme, bir umut var. Mahalle takas pazarları,şehir bostanları, gökkuşağı merdivenler...Her şey hızla değişiyor :)

  Bu olaylar olmadan biz nurturia adlı  ebeveyn facebooku olarak tanınan grupta zaten kendi aramızda takas yapıyorduk, tam 6 ay önce çok cinfikir bir arkadaşımla  bunu geleneksel hale getirmeye, ve bu yaptığımız güzel olayı genele açmayı düşündük. Çok beklemeden hemen fikri çocukları gönderdiğimiz kreşin müdiresine açtık,tam destek aldık :) O zamandan beri her ay kreşin bahçesinde açık takas ve ikinci el pazarı yapıyoruz. Kışın da devam etmek istıyoruz, eğer uygun mekan bulabilirsek tabi :)

 Bu etkinliğe katılmak, evdeki fazlalıkları paylaşmak ya da ıhtıyacınız olan şeylerı hesaplı şekılde bulmak isterseniz bu şenliği takibe alın derim. Adı şenlik çünkü her etkinlikte en çok çocuklar eğleniyor, sosyalleşiyor. Her türlü müzik, oyun, dans fikrine, işbirliğine açığız.

 Tabi söylemeyi unutmayayım, bu etkinlik Antalya sınırları içinde, başka şehirdeyseniz siz kendi şenliğinizi organize edebilirsiniz :)

Facebook grubu linki

https://www.facebook.com/groups/takasantalya





12 Ağustos 2013 Pazartesi

Biz Salda'da..















Geçen yıl yıne ağustosta gıttıgımız,bayıldığımız Salda'ya bu yıl bayram bahanesiye yine gittik. Salda enteresan bir yer.



Biz bu özellıklerını bilmeden gittik, dalma meraklısı olarak gölün dibini merak etsem de hayatım boyunca denizde dalış yapan biri olarak tatlı su ve bu derinlik çok korkutucu geldi açıkcası. Kıyıdaki magnezyum taşları büyüleyici. Sakız gibi, mısır patlağı gibi :) Neyse bizim gibi merak edip gitmek isteyenlere biraz tarif edeyim.Burası belediyenın kampı, elektrik, su var, tuvalet var.Sit alanı olması dolayısıyla konaklama yeri yok, sadece kamp yapabilme şansınız var. Tamamen ücretsiz, fakat böyle olması dolayısıyla biraz başı boş, kirli görünuyor. Sabah plaja inip 8 çöp poşeti cips poşeti, şişe topladık Deniz babayla. Yöre insanları çok sempatik, konuksever, ama doğa bilinci pek yok gibi. Keşke buraya stklar tur düzenlese, biraz temizlik önlemleri alınsa, cennet gibi bir mekan zira..

Geceleri buz gibi oluyor, mutlaka tulum, polar gibi şeyler alınmalı, sinek yok gibi, ama meyveleri yerken balarıları damlıyor konuk olarak. Arı alerjisi olanların dikkat etmesi lazım. Ben lavanta yağı kullandım hem çadırda, hem cildimize, ama çok tehlıkelı örümcek, böcek yok.Tatlı su mevcut, ama yıne de kendı içecek suyunuzu da getırebirsiniz. Buranın suyu kaynak suyu, çok yumuşak ve lezzetli. Ama göl kenarı olunca bakteriyel durumlar söz konusu olabilir belki? 

 Geçen yıl çamur banyosu yerini bilmiyorduk. Bu yıl keşfettik. İki kez ayı gibi düşerek fena bir telaşa sebep oldum, kille sıvandık baya bir, hassas cilde olmayabilir bu kil , çok fena gerdiriyor, göle koşarak dalıp temizlendik sonra :) Yanımda bir poşet kil getirdim, özleyince maske yapmayı düşünüyoruz  bununla :)

Belki bayram olması sebebiyle trambolin vardı, 10 dakikası 1,5 liraya :) Çok çok ucuz geldi, ama 10 dakikada başım, beynim döndü tabi, Adakız 20 dakika zıpladı, inince hala zıpzıp diye ısrar etti, nasıl bir bünyesin arkadaş yav? :) Kafam, ensem hala ağrıyor zıplamaktan, benim gibi dombili bünyelere artistik hareketlerle zıplamak pek yaramıyor. :)

Çoçuklu aileler için çok eğlenceli bir yer burası, sabahın erken saatlerinde plaja indik, yanımızda meyveler, öğleye kadar takıldık hep. Sonra çadıra, gölgeye dinlenmeye. Burası 1200 metre, güneş çok fena yakıyor, o yüzden krem, uv korumalı tşört, şapka ne varsa kullanmak lazım. Ve yüzmeyi iyi bilmıyorsak açılmamamız lazım, zira gölün dibi deniz gibi değil, ara ara çamurlu yerler var. Çok garip şehir efsaneleri var bu gölle ilgili.Biz kıtyıda çimdik genelde :) Maceraya atılmadık açılarak. Ama dibi de deli gibi merak ediyorum :)

Şimdi buraya giderken aklımızda olacak şeyleri listeleyeyım ben.

1.Güneş kremi, nemlendirici, uv korumalı tşört ve şapkalar
 2.Lavanta yağı ya da sinek, böcek kovucu bir şeyler   
3. Yaygı, hasır, pike gibi şeyler.
4. Gece soğuğu için iyi uyku tulumu, uzun kollu şeyler.
5.  Kum oyuncakları (kıyı çok müsait oynamaya)
6.Meyve ve hafif şeyler yemek için. Bakkal filan yok yakında, belediye gazinosu var, tost ve içecek çok uygun fiyata, ama meyve filan satılmıyor.Yeşilova'dan buraya gelirken alınabilir meyve, ve nevale.
7. Büyük çöp poşeti alın giderken, hem kendi çöpleriniz için,  hem bizim gibi sahili temizleyip bırakabilirsiniz. Bence insanlar temiz gördükçe öyle bırakmak isteyeceklerdir. Hem bizim gibi çocuklular için kıyıdaki içki şişeleri ,çöpler büyük tehlike.    
8. Fotoğraf makinesi, defter. Yazı yzmayı sevıyorsanız, burası tam kafa dinleme yeri, fotoğraf içinse çok fazla malzeme var. Su çok berrak, su altı makinenız varsa harıka kareler çıkarabilirsiniz.

Aklıma geldikçe eklerim buraya :)

Eğer çok pimpirik değilseniz, böcekler, ya da başka şeylerle ilgili, tatlısudan ve kamptan korkmuyorsanız, ilginç bir yer görmek istıyorsanız mutlaka ziyaret edin burayı... :)
       





1 Ağustos 2013 Perşembe

Misscapt..Yetenekli hatunlar vol.1

https://www.facebook.com/groups/462533547160054/?fref=ts

   Ülkenin ilk kadın kaptanı, iki tane zıpır prensesin annesi, on parmakta on marifet bir insan evladı... Esra..Bir yıldır deri tasarım eğitimi alıyor, tasarım çantalar,sipariş ürünler yapıyor. Hatta ''deri dönüşüm'' dediğim bir şey de yapıyor.Mesela eskıden kalma çocukluk kazağınız, babaannenizin sandığından danteliniz var,bunlarla size çanta ya da bileklık, cüzdan , kullanabileceğiniz eşyalar yapıyor. Güzel bir  hediye seçeneği,ve tamamen el dikişi , yapımı olmasıyla dikkat çekiyor yaptığı şeyler...