27 Aralık 2011 Salı

Bebekle tatil ve yanık çorap kokusu.


    Şu an tatildeyiz,ikinci bebekli tatil denememiz bu.Bu sefer otel tatili yapıyoruz,ilk tatilimizi gezerek geçirmiştik.Arabada eme eme takılmıştık,yürümediği için çok koşturmamıştık. Bu tatilde başımıza gelenleri(!) yazayım da benden daha deneyimsiz anneler yararlansın.
Tatilin acımasız gerçekleri;
1)      Eşimle hiç doğru dürüst  karşılıklı yemek yiyemedik,nöbetleşe yemek yedik,Ada mama koltuğuna asla oturmadı.Restoranın içinde kalabalığın içinde çok heyecanlanan Ada asla masaya oturup yemek yemedi.Bu durumu tahmin edip getırdığım saklama kaplarına yemeklerını doldurup odamızda yedirmeye çalıştım.Bol bol meyve,salatalık yiyor,ayran içiyor.
2)      Sürekli Ada’nın peşinde koşturuyoruz,otel seçerken  bebek kulübü  olanını seçmek daha akıllıca olurdu.
3)      Normalde tv izlemeyen biz odamızdaki tv yüzünden bolca saçmalığa  maruz kaldık.Allahım ne kadar gereksiz  adamlar,kadınlar varmış.Moda programları,izdivaç programları,ajite diziler.Ne kadar şanslı olduğumuzu anladım bi kez daha.Beyin  pırtlaması yaşadım bi kaç günde.
4)      Bebeğim olduğundan beri  aynalara küstüğümü,el değmemiş orman kıvamına geldiğimi  anladım.Baktıkça hatırladım kendimi,tekrar sevdim.Yanıma bol bol makyaj malzemesi getirmiştim,genelde renksiz olsalar da ıyı geldı bana.
5)      Kaldığımız otel  bolca yaşlı Alman’ın kaldığı huzurevi modunda bi yer. Akşamları 60 ların halk şarkıları çalıyor,ak şaçlı tombik Almanlar dans ediyor. Bi daha ki sefere bebekli müşterilerin bol olduğu bi otele gitmeyi planlıyorum.İçimiz dışımız bira oldu,oktoberfest e düşmüş gibi olduk yeminle.
6)      Son günden bi önceki gün Weinnachten dı.(Almanların yılbaşısı,erken oluyo bi kaç gün) Oteldeki restoranda canlı müzik vardı,ne kadar 60’ı yılların Alman şarkılarını çalsalarda hoştu,sonra  dans filan ettiler çiftler,ortalık yanık çorap koktu bı ara=)çok süslülerdi teyzeler,tabi en genc 75 filandı sanırım.Son gece tüm tatil hakkında fikrimiz değişti,yaşlıların Ada bebeği sevmeleri çok güzeldi,narin bi ipeğe dokunur gibi,sessizce,duygulanarak sevıyorlardı bebeği.Yaşlılık çok garip,yaklaşık 80 yaşında bi amcayla,50 küsür yaşında kızının dans edişini gördüm,kızının elbisesını özenle düzeltiyordu filan,Deniz’e (eşime)dedim ki;umarım siz de Ada’yla böyle olursunuz,çok güzeldi son gece,böğrümüzden vurdu bizi bu Alamanlar..
 Sonuç;Tatilimiz ne kadar koşuşturmayla geçse de benim için bi mekan değişikliği oldu,tek başına kafamı toplayıp hayatımı düşünebileceğim bi 5 gün,ev işlerinden uzak,evin yorgun enerjisinden uzak,yeni insanların olduğu bi yer..her şekilde iyi geldi..

1 Ekim 2011 Cumartesi

saykomam'ın bi günü ve daha ötesi...

Saat 6.45: uyandım,şanslıysam şişik ve yorgun gözlerle eşime kahvaltıda eşlik edebılırım,ki genelde bu olmaz.
Saat 7.00: Ada uyanır,babayla kucaklaşma seremonısınden sonra  ortalıkta bı tur atar,tam baba gıtmek üzereyken kapıya dikilir,her türlü şirinliği yaparak onu engellemeye çalışır,onu ordan alırsak bağırmaya başlar,baba çıkarken kapıdan sızıp merdıvenlerden çıkmaya başlar.Zaten asıl amaç budur,baba bahane.Baba her sabah bunu çeker ama nedense hep de mutludur=)
Saat 8.00: anneye işkence saatlerı başladı,kahvaltıyı hazırladım,mama sandalyesını kurdum,her şey hazır,ama o da ne,ada yok!!!saat 10 a dek kahvaltı yaptırılmaya çalışılır,ama nedense bı kaç kaşık dışında yemek ıstemez,meme ister,uyumak ıster, ama uyumaz.deli gibi dolaşır ortalığı,enerjı en yukarıdadır,ama düşse uyuyakalıcak gibidir.Bu sırada Internet,kitap,sıcak çay,ya da duş gibi sakınleştırıcılerle avunulur,çoğu zaman dayanamayıp sokağa çıkarız beraber.Parka ya da yürüyüşe.enerjısını bıtırınce eve gelıp emip uyur,yok atamadıysa aynen devam..
11.00 Eğer bu saate kadar sabah uykusunu uyuduysa harıka bi gün olucak demektir,muhtemelen bi tabak çorba,yoğurt vs. bişeyler yemiştir.Çizgi film izlemiştir belkı de.Salonun ortasında top koşturulmuştur anneyle.Dışarda hava sıcaksa balkona havuz kurulur,su keyfı yapılır azcık.o kadar çok çığlık atılır ki,komşular balkondan ada’yı seyreder genelde.Mecburi gülümsenilir onlara böylece.Gün ortasında ne kadar çok yemek yedırırsem kardır,çünki akşama doğru yıne enerjı pörtlemesı yaşıycak olan ada’yı o durumda kimse tutamaz.
14.00 Koşturmaktan terledıyse duş aldırırım,üstünü değiştiririm.Ve evın içinde dağılmış olan kıtap oyuncak gıysi enkazını toplarım,o sırada onu oyalamam lazım,çünki toplamama izin vermez,gelır engel olur,dikkat çekmeye çalışır,tahrık eder,oyun oynatır zorla..kendımı ada’nın karşısında ağzında bıçakla nehırden çıkan rambo gıbı hıssedıyorum.zehir gibi akıllı olmalıyım ve asla pes etmemelıyım.yoksa benı tüm gün süt şişesi ve kölesi olarak kullanabılır ada canavarı.duygularına teslım olma deniz,yoksa bitersın,dudaklarını büzüp ‘’anniii ‘’mi diyor,hayır demiyor,başka yöne bak,görme onu,off dayanamıcamm öpücem ya,surata bak..mujkjaskdjkasdjdd   neyse kendıme geleyım yıne benı ele geçirdi sanırım..=I
16.00: evde atılamayan enerjıyı dışarıda atmak lazım,bu saatlerde uzun bi yürüyüş,ve park olayına girilir.parkta türlü çeşit anne vardır,genelde bı kaçı toplanıp çene çalarlar,çekirdek fılan yerler,ben onlara uzaktan bakarım,süreklı ada’nın dötündeyımdır o esnada.ada 3-12 yaş arası arkadaşlar edınır,  ve onların her yaptıgını yapmaya çalışır,kaydırağın en tepesıne çıkar,tam adımını atıcakken arkasına dönüp anneye son bi bakış atar,o sırada gözleri delice gülüyordur’’nıhahahhahahahah  yıne üçbuçuk atıyosun anneeeeee,korktun mu??bak atlarım hıeeeeeeeeeee’’ dercesıne bakar bana.ve benım o sırada altıma etmış olma olasılığım yüksektır. Devasa vücudumu onun peşinden sürür dururum,saçım dağılmış,terden yüzüme yapışmıştır.toka yere düşmek üzereyken son anda yakalanır,tşörtün önünü düzeltmem lazım,çünki yakam kaymıştır. Arada ‘’normal’’ bı anne gelıp,’’maşallah ne kadarda hareketlı,hiç korkmuyor’’ der,sanki bu süper bı olaymış gibi.istersenız size vereyım derım genelde,ya da çok sevmişse sizde kalsın derım,ama yemezler,sevıp kaçarlar genelde..uzaktan sevmesı güzel, bı de evde besle sen bunu bakalım,hı??kaydıraktan ınıp tersten çıkar,yüzüstü,amuda kalkarak ve farklı pozısyonlarda inişi dener,ve başarılı olur,gerçi kafasını ve çenesini vurmuştur ama önemli değildir(!)  kaydıraktan canı sıkılınca afrıkalı bı atlet hızıyla hareket halındekı salıncağa koşar,tabi benım reflekslerım puma gıbıdır,direk arkasından yetişir,kollarım.bu zamana dek hareket halındekı salıncağa çarp-a-madı.ama kendısı ittirip üzerıne vurmasını sağlıyor,sonra salıncağa bağırıyor nıye vurdun dıye.kum havuzunda genelde 3 yaş üstündekıler oynuyor ama ada kendısını yetişkin sandıgı için orda takılmasında tabi ki sorun yok,oraya gider ve en havalı kürek ve kovayı kapar,minik olmasından dolayı genelde ses çıkarmaz çocuklar.bıraz oynamaya çalışır onlarla,aralarına geçer oturur,bazen çok mutlu olur,yanındakı abinin kumlu yüzünü ellerının arasına alıp öper,ellerıyle cici yapar sever.kızlar genelde kum havuzunda oynamaz nedense,rugan taşlı ayakkabıları,ya da barbi tşörtlerıyle birbirlerıne bağırarak konuşurlar,ve adayı severlerse kucaklamaya çalışırlar,halbukı bılmıyorlar ki ada kucağa alınmaz,alınırsa sinirlenır.neyse kızlarla oynamıyoruz zaten genelde,onlar  tozu pisi sevmıyor,ama biz ramboyuz,işimiz toz,pis,izmarit ve bazen köpek bokları..bi sürü erkek kanka edinilir,bi kaç abi öpülür,varsa bizim gibi kız abla o da sevılır.ama pek yüz verılmez.
  Parka bazen köpekler kedıler gelır, köpeklerı 100 metreden farkedıp onlara doğru koşmaya başlar, bazı köpekler daha bebektir ve onun oyun oynamak ıstedıgını anlayarak ona doğru koşarlar.(bu sırada benim dinazor taşağı kadar büyümüş kalbım küt küt atıyordur,adrenalım zırvedir,aklıma 9737328721 tane senaryo gelir.) neyse yetişirim ve onu yakalarım.eğer çok uslu , temiz bi köpekse sevdırırım yanına gidip.ama hep korkarım çünki ada’nın sevgisi acıtır,tırnaklarını sokarak sever,incecık parmakları ok gibi acıtır.ama sadece sevmek ıstıyordur,gel de köpeğe anlat bunu.
  Büyük ağabeylerin bisikletleri var,ada bunları görunce delırıyor,kafayı yıyor,hemen gıdıp gıdonuna yapışıyor.hayır hala elını kaptırmadı tekere neyse ki.arada ağabeyler onuarkasına bındırır,ben tutarım onlar yavaşça sürerler,ada mutluluktan uçar bu zamanalarda,ve abiyi yanımızda alıp eve getırmeyı ıster,ayrılmaz ondan,yapışır bacağına.
18.30 parktan eve üst baş rezıl şekılde dönülür,30 dakıka sonra zavallı baba gelıcektır,ama ben çok mutluyumdur,çünki ada canavarını ona devretme olasılığım vardır.ada yıkanır,mis gibi giyinir,yemeğini yer ve babayı bekler.baba kapıda karşılanır,gelınce hiç affetmez üstüne atlar.babanın bu çok hoşuna gider,bunu direk kucak,öpücük delisi yapar.neyse ben birbirine yapışmış olan deniz ve adayı zorla bırbırınden ayırıp,denize duş almasını,ve yemek yemesını söylerım.baba duş alırken kapıya yapışır,kapıyı açarsa duşakabını açmaya çalışır,eğer babası su fılan fırlatırsa olay bitmiştir,yaklaşık yirmi Dakka o banyoda oynanır,ıslanılır.ada sucuk olmuştur.tekrar üstü değiştirilir.baba çıkınca yemek yemeye başlarsa ada tepesıne çıkar,öpücükle taciz eder,amacına ulaşmak ıcın tabagına bıle saldırabılır.ıkı laf ettırmez,hep ılgı odagı olmak ıster,yanlışlıkla(!) baba anneyı öper möperse aman ha,anneın burnunun ortansa çömçüğü indirir,tehdıtler böylece bertaraf edılır.baba yemegını yarım yamalak yer ve adayı yemek üzere saldırıya geçer,ada mutluluktan altına etmiştir.yatakdaysa düşme numarası yapıp dudağını büzer,kafasını yastıga gömüp çığlık atar.çok çok çok tatlıdır.böyle yatagın üstünde baya bı vakıt geçirilir. Çekirdek aıle serbest gürek müsabası yapılır,genelde adaya saldırılır,bırbırımıze yabanı hayvanlar gıbı davranırız,aman ha sevgılı, eş oldugumuzu anımsatan bişey yapmayalım,yumruk her an gelebılır.(genelde de bana gelır yumruk) her zaman yumruk atmaz aslında bazen de babayı öpücüğe boğarak anneden uzaklaşması sağlanılır.çok cadı bi bünyesı vardır adanın,bulaşmamak lazımdır.
20.00 tüm yemek,yatakta oynaşma,ortalığın anasını z.me olayları biterse muhtemelen ada’nın uykusu gelmiştir.anneye yavaş yavaş yanaşır,anne yüz vermese bluzunun içine el sokulur,tacız edılır.’’memm memmm’’ dıye bağırılır,gerekırse böğürülür.kazayla dışarıda,misafırlıkte fılansak bıraz ortalık ıncelenır,milletle oynanır,sonra yıne kutsal memelere gelınır.kuytu bı yer bulunup sütlenılır,ortam rahatsa ,ve içerde kayda değer bı olay yoksa uykuya geçilir.evde daha erken uykuya geçilir tabi,tüm bireyler tüketılmıştır,artık emındır ki ecdekı zavallıların bırbırlerıne harcayacakları (!) zerre enerjı kalmamıştır,annenın beynı kazandır,bedenini bi çuval gıbı arkasından taşır resmen,olmadık şeylere güler,kafası güzeldir kısacası.baba zaten işten gelır gelmez mokoko olmuştur, Tibet öküzü gibi bi gülümseme vardır her ikisinde de.
   Ve ada uyur,kendıme ait bıkaç satım vardır,ama enerjım bitiktir,yıne de mutluyumdur.(Tibet öküzü gülüşünün sebebı bu) adasız bı ev,sessız,toplanmış,misss…çay,şarap ya da nesquık yapılır,ayaklar uzatılır,ne yaptın,nettin muabbetı yapılır,varsa kitap okunur fılm ızlenır.baba dıablo hastasıdır,beynının o an kullanabılen çok minik kısmını kullanarak level atlamaya çabalar.annenın işi hiç bitmez,ertesı günün yemeği,evı toplama derken zaten yorulmuş olan bedenını ıyıce tarumar eder.ada bi sorunu yoksa tüm gece tosur tosur uyur,ama  bıze aıt yatakta çapraz şekılde yattıgı ıcın bız kocamla asla bı araya gelemeyız,bırımız hanyada bırımız konyadayızdır.sabaha görüşürüz deyıp uyuruz.arada adayı derın uyksundayken beşiğine götürürüz,o zaman işte eşimle çok uzun zamandır görüşmemiş gibi hasret gıderırız,yazıktır bıze,aramızda bi top vardır.geniş geniş topraklarımızda yayılırız,şımarırız o zaman..yıne de tüm gün anamızı z.miş olan adayı özlerız,ondan bahsederız,güleriz..bazen yanına gidip öperiz,ama ben uyanıcak dıye 3,5 atarım..bazen de uyanır,hemen kucagıma alıp emzırırım,gerı uyur..pislik yapmaz,gecelerı ınsandır ada..

18 Eylül 2011 Pazar

Bu blogu açmayı uzun zamandır istiyordum. Yaklaşık bir senedir içinde bulunduğum annelik durumunun bir  dökümünü yapmak,ya da deneyimlerimi paylaşmak için  açıyorum blogu. Umarım eğlenirsiniz…Hadi bakalım,keselim kurdeleyi