17 Nisan 2015 Cuma

Televizyonsuz yaşam mümkün mü?


 Adako artık 4.5 yaşında. Uzun zamandır yüzüne bakmadığım bloga yeni yazılar yazabılırım diye düşündüm. Bu son zamanlarda buradan yazıları paylaştığım arkadaşlarım sayesinde aslında.

  Yine son günlerde denk geldiğim televizyonsuz insanlar beni bu (bence) çok önemli konuda yazmaya itti. Geçen facebook hesabımdan bir yerde maruz kaldığım bir saatlik civarı yayından etkinlendiğim kesitleri yazdım. Kadın programları, birbirini aşağılamaya dayanan yemek yarışmaları, abuk dizilerden bilek kesmeli filan baya renkli sahneler, süreklı göz süzen, hakaret eden, öldüren hin tiplemeler..Ben evınde tv cihazı bulunmayan bi antika olarak ne zaman ekrana maruz kalsam gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalıyorum. Şaşırıyorum, biz insanlar böyle miyiz?? Para ile şekillenen ilişkilerin olduğu, kültürden nasibini almamış bariz kötü adam ve kadınların hayatları, eve ayakkabı ile giren ama görgüsüz güya elit insanlar, koca koca köşklerde yaşanan minik beyin eseri dialoglar. Bunlara kimin ihtıyacı var??

 16 yıldır tvsizim, bir yerlere gıttıgımde rica ederım kapattırırım bir engel yoksa, akşamları belgesel, iyi filmler, bi kaç benım tam bilmediğim kalitelı yapım dışında bize yarayabilecek gerçekten bir şey yok tvde. Bu yüzden bir şey kaçırdıüımı sanmıyorum. E peki biz nasıl yaşıyoruz? İlk evlendiğimizde bu soru çok gelmişti, e ne yapacaksınız? Aynı soru çocuk olunca da geldi. Ve tehditler, çocuk büyüyünce mecbur alırsınız blabla. Hala yok, hala istemıyoruz. Evet çocuk büyürken tv büyük bir oyalama aracı, anne asistanı.( olmaması lazım ama) Tvsiz hayat demek her an g.tünüzde bir çocuk demek, hele benim gibi bakıcı olarak sadece baba varsa, şimdi ek olarak yarım gün kreş. Çalışan biri için tvsiz yaşam zor, evde bakıcı varsa ona tvsiz baktırmak zor. Ben evden çalışan görece şanslı biri olarak şanslı sayılırım ama bazen çok zorlanıyorum tabi. Her gün parka ya da yakın bir yeşilliğe gidiliyor. Bazen cidden oturup iş yapmam lazım, ama kesinlikle mümkün değil. O aralarda evimizdeki diğer ekranlardan yararlanıyorum tabi, önceden araştırdığım, depoladığım güzel animasyonlar, çizgi filmler var, onlardan günde 40 dakika filan izletiyorum. Ama benim işim o kadar dakikada bitmiyor tabi, arada iyi oluyor. Ben sinema seviyorum, kızım da kalıtelı şeyler izlesin isterim.

  Tvsiz hayat daha çok kitap demek, daha çok eğlence, sohbet, oyun, ilham demek. Hele manzaranın oldukça siyah olduğu şu günlerde ruh sağlığımız için de iyi tvsizlik.

  Evde cep telefonu, laptop gibi başka ekranlar var ama. Belki ekran diyetine girerim yakında. Big brotherdan kaçış yok di mi şehirde ??

  Bol kahkaha, az tv gürültüsü dilerim.